12 Aralık 2020 Cumartesi

Hobi

 Bugün bir platformda bir hobi edinin adlı bir sayfada bir cümle vardı.. Diyordu ki “İyi olduğunuzu düşündüğünüz bir konuda blog yazın” 


Zaten yazıyorum ,daha doğrusu yazıyordum diye düşündüm de.. Tamamiyle Mükemmel olduğumu düşündüğüm bir konu yokMuş onu anladım...

 



Yaptığım iş hakkında konuşmak bile ,bilmişlik taslamak olur diye fazla bir şey yazmak istemem yani .. Ben bu konuda çok iyiyim demek yerine, daha iyisini yapmaya çabalamak daha doğru olur diye düşünüyorum.. 

4 Aralık 2020 Cuma

Şıpsevdi

 Bu aralar ceylanlara taktım ..Karaca,Ceylan,geyik hepsi aynı gibi geliyor bana.. Boynuz farkıyla :)



Bunlardan kimisi yeni doğan yeğene hediye,kimisi bebek odasına yenilik kimisi torun için.. 





Veya böyle arkadaşlarıyla tüm dünyaya yayılmak için çıkıyorlar ortaya ... 

Bunların bir kısmı Amerika’ya ,bir kısmı Almanya’ya bir kısmı da Tayvan’a ;Oradaki çocukların odalarına ,ellerine Ve hâyâl dünyalarına  doğru yola çıktılar bu hafta .. 

Gel de bu işi aşkla yapma :) 


28 Kasım 2020 Cumartesi

Zaman zaman ,Ah! Ne zaman

 Uzun uzun aralıklarla blog yazmaya devam.. 

Aslında benim en büyük terapim yazmaktı.. Ama yerini farklı uğraşlar doldurunca ,eskisi gibi bir şeyler karalamayı erteledim hep .. 


Tüm zamanımı ,hatta uykularımı bile çalan tatlı minik uğraşlarım bazen kitap aralarından bile fırlıyorlar ..



7 Şubat 2019 Perşembe

Geç kalınmış cevaplar...

Evet yine zamanın temposuna yetişemediğim günlerdeyim.Geçtiğimiz hafta yaptığım tatilin acısı çıkıyor...


Bol bol yağmur var bu aralar bizim buralarda..Bu yüzden söz verdiğim yürüyüş fotoğraflarını henüz çekemedim..Side'de agora meydanının kıyısında gizli bir yürüyüş yolum var.Oradan her geçtiğimde tüm Roma medeniyetini dolaşmış,çiçeklerinden toplamış hatta satıcı naralarını bile duymuş gibi oluyorum..Kimbilir neydi? O dönem bu pazarda satılan en kıymetli şey?Düşünüp dururum...En yakın zamanda bu gizli yolumu sizinle de paylaşacağım.Ama önce havanın açmasını ve yolun birazcık çiçeklenmesini bekliyorum..Bu huyumu da köyde geçen çocukluğuma borçluyum sanırım..Bahçenin birçok yerinde gizli oyun alanlarım vardı..En güzeli de boyumu geçen Hayıt otlarının arasına uzandığım yerimdi..Tabiki bir çok kişi gibi dünyayı en masum haliyle hatırladığım çocukluğumu,balon eteğimi,ilkbaharda derelerde balık diye yakaladığımız minik kocabaşları,çamurdan yaptığım oyuncaklarımı,23 Nisanda çiçeklerle süslediğimiz ilkokulumu özlüyorum..


Bu hafta yine çamurdan oyuncaklarımın yerini alan bu bebeklerle uğraştım..Bir hobi edinmek güzel de başka hiçbirşeyle uğraşası gelmiyor insanın..Yani açıkçası izlediğim filmlerde ki kıyafetlere bile bunu dikebilir miyim? diye bakıyorum..Artık daha çok hobi kitaplarına yöneliyorum ve evet en çok bu kitaplardan ilham alıyorum...



Tavşanlarla başlayan macerama ceylanlar ve tilda melek kızlarla devam ediyorum..Aslında hayata geçirmek istediğim başka başka projelerim de var ama tüm bu tempoya yetişmek için benden en az 2, ya da yok yok 3 tane daha lazım..


Atölyemde çalışırken her telden her türlü müziği dinliyorum ama çalışırken beni en çok gaza getiren şarkıları sırasıyla yazmam gerekirse;

1. Andrea Bocelli '' Funiculi,funicula''
2. Pavorotti '' La donna e Mobile''
3.Ezgi'nin günlüğü '' Kadıköy'de''
4.Anne Brun ve tüm şarkıları
5.Cem Karaca '' deniz üstü köpürür''
6.Olmazsa olmaz türküler
ve son olarak
7.Zeki müren her türlü şarkısı


***
Telefondan bloguma yazı yazmakta zorlandığımdan gecikmeli olarak yazdığım meydan okumalara tam hız devam.Bir sonraki yayında buluşmak ümidiyele,şimdilik hoşçakalın,
İjlal'iniz.

4 Şubat 2019 Pazartesi

meydan okuma bahane,bloguma kavuşmak şahane....

Tekrar burdayım .. Meydan okuma’nın 4.günü .. Dünü kaçırdığım için 3. Ve 4.günün sorusunu birleştirip yazıyorum... 3. Günün sorusu evde en çok pişen yemek ve tarifi imiş.. Yani ne desem bilemedim.Evde çocuklar olunca  tabiki en çok pişen yemek makarna veya pilav,köfte,patates :)) uzmanı olmadığım için bunlarla alakalı uzun yazılar yazmam biraz tuhaf olur ama en çok yaptığım turtayı anlatabilirim size,hatta geçenlerde yapmıştım.


Vazodaki dalın, turtayı gölgede bıraktığı bir fotoğraf kalmış arşivimde..Görüntüden anlaşılmasa da hindistancevizi ve bademin birleşen lezzetini hayal edebilirsiniz....Rafello çikolatasını ve Alman turtalarını seviyorsanız bu turtayı mutlaka deneyin..Tarifini çok çok defa yazdım instagram sayfamda..Geniş bir zamanda buraya da ekleyeceğim.
4.soruya gelince,sanki bu maddeyi arkadaşlarım eklemiş gibi..Çünkü onların en çok şikayet ettiği konu bu..Daha az dışarı çıkıyorum artık..Bugünü de evde geçirdim..bol bol internete takıldım,dikiş diktim..Dışarıya çıkmamak için bir sürü bahane uydurdum..Evet son zamanlarda çok kapattım kendimi,dışarıya çıkınca bol bol fotoğraf çekip telafi edeceğim..söz..